Bodrum’un sanat sahnesi, 12 Temmuz 2025’te başlayacak olan “Kıyamet Sonrası Olağan Bir Gün” sergisiyle yeni bir soluk kazanıyor. Yazar Murat Gülsoy’un aynı adlı kitabından ilham alan bu sergi, Monday Art Collective bünyesindeki sanatçılar Ayşenur Köksal, Işıl Güleçyüz ve Joel Menemşe’nin eserlerini bir araya getirerek edebiyat, resim ve düşün dünyasını Bodrum’un eşsiz atmosferinde buluşturuyor. 30 Ağustos 2025’e kadar Zai Bodrum’da ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek sergi, sanatseverlere derinlikli bir deneyim sunmayı vadediyor.
Murat Gülsoy’un “Kıyamet Sonrası Olağan Bir Gün” kitabı, serginin temel ilham kaynağı olarak sanatçılara zengin bir metafor ve görsel olanaklar dünyası sunuyor. Kitabın sunduğu temalar, sanatçıların yaratım sürecinde derinlemesine bir yorum alanı açarken, üretim süreci boyunca yazarla kurulan etkileşim, sanat ve edebiyat arasında benzersiz bir diyalog oluşturuyor. Sanatçılar metinden ilham alırken, bazı eserler de kitaba sızarak çift yönlü bir yaratıcı döngü ortaya koyuyor.
Sergide, üç sanatçının ortak çalışmasıyla ortaya çıkan etkileyici bir triptik tablo ve romandaki “Acı” bölümüne referansla tasarlanmış yapboz mekân dizisi dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra, her sanatçının bireysel eserleri, birlikte düşünme ve yaratma eyleminin izlerini taşıyor. Sergi, 2024’te İstanbul’da ilk kez izleyiciyle buluşan projenin genişletilmiş ve yeniden düzenlenmiş bir seçkisi olarak Bodrum’da sanatseverlerle buluşuyor.
Ayşenur Köksal, Işıl Güleçyüz ve Joel Menemşe tarafından kurulan Monday Art Collective, sanatın dönüştürücü gücüne inanan bir topluluk olarak öne çıkıyor. Murat Gülsoy’un yayımlanmadan önce kendileriyle paylaştığı kitabından yola çıkarak ürettikleri özgün eserler, disiplinler arası bir yaklaşımı yansıtıyor. Kolektif, bu sergiyle edebiyat ve görsel sanatlar arasındaki sınırları zorlayarak, izleyicilere hem bireysel hem de kolektif yaratım süreçlerini deneyimleme fırsatı sunuyor.
Ayşenur Köksal
İstanbul doğumlu Ayşenur Köksal, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nden mezun olduktan sonra yurt içi ve dışında birçok karma sergiye katıldı ve İstanbul ile Ankara’da yedi kişisel sergi açtı. Bakırköy’deki atölyesinde çalışmalarını sürdüren sanatçı, resim dilinde zıtlıkların birliğini ve mücadelesini yansıtan özgün kompozisyonlar üretiyor. Kendine has leke, desen ve renk dünyasıyla, yaşanmışlıklarını deforme edilmiş biçimlerle tuvale aktararak resim dilinin sınırlarını zorluyor.
Işıl Güleçyüz
Gaziantep’te doğan Işıl Güleçyüz, çocukluğunu Anadolu’nun farklı şehirlerinde geçirdi ve bu deneyimler sanatına çeşitlilik kattı. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan sanatçı, resim eğitimine İstasyon Sanat Akademisi’nde başladı ve 2015’te Cihangir’de kendi atölyesini kurdu. İstanbul’da üç kişisel sergi açan Güleçyüz, tuvalin yanı sıra tahta, metal, kumaş ve kendi ürettiği kağıtlarla deneysel çalışmalar yapıyor. Eserlerinde kentsel değişim, toplumsal hafıza ve kadının toplumdaki görünürlüğü gibi temalar öne çıkıyor.
Joel Menemşe
1988 İstanbul doğumlu Joel Menemşe, Beykent Üniversitesi Resim Bölümü’nden mezun olduktan sonra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı. Figüratif ve eleştirel bir sanat anlayışına sahip olan Menemşe, çevreci ve toplumsal temaları işliyor. İstanbul’da iki kişisel sergi açan sanatçı, Beyoğlu’daki atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor. Eserleri, duygu ve görsellerin yaratım sürecine olan etkisini yansıtıyor.
“Kıyamet Sonrası Olağan Bir Gün” sergisi, edebiyat ve görsel sanatların kesişiminde benzersiz bir deneyim sunuyor. Murat Gülsoy’un güçlü anlatımıyla şekillenen eserler, Bodrum’un sanat ikliminde izleyiciyle buluşarak hem düşünsel hem de estetik bir yolculuk vadediyor. Monday Art Collective’in kolektif yaratım süreci, sanatın birleştirici gücünü gözler önüne seriyor. Sergi turu ve yazar söyleşisi gibi etkinlikler, ziyaretçilere sanatçılarla ve eserlerle daha derin bir bağ kurma fırsatı sunuyor.
Zai Bodrum, Çırkan Mahallesi’nde yer alan modern ve ilham verici bir sanat mekânı olarak, bu sergiye ev sahipliği yaparak Bodrum’un kültürel hayatına katkıda bulunuyor. Sergi, 30 Ağustos’a kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilir, bu nedenle sanat ve edebiyat tutkunlarının takvimlerine eklemesi gereken bir etkinlik.